Bodrum Mavi Tur

Halikarnas Balıkçısı’nın eserlerinde, günlük hayatın koşuşturmasından uzaklaşılıp, tertemiz bir soluk alınacak cennet köşesi olarak gördüğümüz, Homeros’un “Ebedi mavilikler ülkesi” dediği, mavi yolculuk rüyasının başladığı eşsiz bir tatil beldesi Bodrum…

Muğla’nın batı köşesinde yer alan, kendine özgü bembeyaz evleri, muhteşem koyları, çok eskilere dayanan tarihi ve eğlence dolu gece hayatıyla mavi tur hayallerine kapılan herkesin, kendilerini sonsuz denizlerine bırakmak isteyeceği bu benzersiz yer, elbette mavi hayallere kapılan hayalperestlerin ilk tercih edecekleri bir masal diyarı olma niteliğinde.

Günlük tur programlarının konukların isteklerine göre değişebileceği Bodrum Mavi Tur rotaları da birbirinden özel koyları ve duraklama yerleriyle benzersiz bir mavi yolculuk deneyimi sunuyor misafirlerine.

Sizi mavi rüyalara taşıyacak teknenin kaptanı ve tekne ekibiyle tanıştığınız kokteylden sonra rüyalarınızın başladığı Bodrum’u keşfetmeye başlayabilirsiniz artık.

Antik zamanlarda “Karya-Halikarnas” olarak adlandırılan, Mausolus Mozolesi, Bodrum Kalesi, kalede yer alan Sualtı Arkeoloji Müzesi ile muhteşem koyları, eğlence dolu gece hayatı ile dünyaca ünlü bir tatil beldesi Bodrum’a hoş geldiniz!

Yıllarca beraber yaşadığımız, ortak kültüre sahip olduğumuz Yunanistan’ın en yeşil adası olarak bilinen Kos Adası’ndaki şirin ada hayatı, şifalı termal sularla buluşan plajlar ve zengin kültürel miras, hayata bakışınızı zenginleştirecek.

Doğanın mucizesini her zerresinde hissedebileceğiniz, ponza taşı ve inci taşından oluşan tabakalarla kaplı Gyali Adası’nda şöyle keyifli bir sirtakiye ne dersiniz?

“İncirli” olarak da bilinen, 1422’de patlayan ve hala aktif olan yanardağı ile ünlü, mozaikli ve bembeyaz sokaklardan oluşan Nisiros Adası, keyifli bir komşu ziyareti olarak aklınızdan hiç çıkmayacak.

Dünya Savaşı sırasında terk edilmiş çatısız evlerin ışıklandırılmasıyla romantik bir manzara keyfi yaşayabileceğiniz Tilos Adası, mavi tur keyfinize keyif katacak mola yerlerinden biri.

Her bir köşesinde kartpostallık manzaralarla karşılaşabileceğiniz Symi Adası’nın “Kutsal Deniz” anlamına gelen “Aiga Marina”sında denize girmek, birbirinden lezzetli deniz ürünleriyle dolu restoranlarında yemek yemek, yıllardır beraber yaşamış Osmanlı-Yunan kültürünün ortaklıklarını keşfetmek, müthiş bir keyif ve eşsiz bir deneyim sunacak size.

Mavi yolculuğun sembolü haline gelmiş gulet teknelerinin yapıldığı, küçük, şirin, tertemiz bir koy olan Bozburun’a hoş geldiniz!

Helenistik dönemden günümüze ulaşan antik kalıntıların arasında kendinizi masal kahramanı; muhteşem gün batımı manzarası karşısında ise kendinizi aşk dolu bir şair gibi hissedebileceğiniz yer ise Selimiye Koyu.

Kızkumu Plajı ile ünlü, derin denizi ve ferah havası ile başka bir mavi düş ülkesi de Orhaniye Koyu…

Kıvrıla kıvrıla Datça Yarımadası’nın içlerine doğru uzanan, billur gibi denizi ve koyun sonunda oluşmuş limanıyla Bencik Koyu’nda gezerken, karşınıza her an başka bir büyüleyici güzelliğin çıkacağını unutmayın.

Şair Can Yücel’in “Mekanım Datça Olsun” diyecek kadar sevdiği muhteşem bir yarımada Datça. Köklü tarihi, muhteşem koyları, şehir hayatından uzak yaşantısı ve evleri ile insanlarının sıcacık, havasının mis gibi olduğu Datça, gerçekten de cennetin bu dünyadaki yansıması.

Datça’nın en güzel plajı, ağaçları ve bahçeleri ile tertemiz havaya sahip Palamütbükü’nde gençleşmemek mümkün değil.

Balıklarıyla ünlü, kristal gibi berrak denizi ile Knidos, Anadolu’nun en ünlü antik kentlerinden biri. Afrodit’in ruhunun dolaştığı bu yerde siz de kendinizi masal kahramanı gibi hissedeceksiniz.

Mağaradan gelen sıcak su, çamur banyosu, şifa… Evet, burası Karaada!

Bambaşka deneyimler yaşayabileceğiniz mavi yolculuk maceramızda yine birlikte olmak dileğiyle, ilk demir aldığımız yer olan Bodrum’ a demir atmış bulunuyoruz. Yaşasın mavi düşler!