Bodrum Mavi Tur

Halikarnas Balıkçısı’nın eserlerinde, günlük hayatın koşuşturmasından uzaklaşılıp, tertemiz bir soluk alınacak cennet köşesi olarak gördüğümüz, Homeros’un “Ebedi mavilikler ülkesi” dediği, mavi yolculuk rüyasının başladığı eşsiz bir tatil beldesi Bodrum…

Muğla’nın batı köşesinde yer alan, kendine özgü bembeyaz evleri, muhteşem koyları, çok eskilere dayanan tarihi ve eğlence dolu gece hayatıyla mavi tur hayallerine kapılan herkesin, kendilerini sonsuz denizlerine bırakmak isteyeceği bu benzersiz yer, elbette mavi hayallere kapılan hayalperestlerin ilk tercih edecekleri bir masal diyarı olma niteliğinde.

Günlük tur programlarının konukların isteklerine göre değişebileceği Bodrum Mavi Tur rotaları da birbirinden özel koyları ve duraklama yerleriyle benzersiz bir mavi yolculuk deneyimi sunuyor misafirlerine.

14 gün sürecek mavi yolculuk serüveninize başlamadan önce sizi hayallerinize ulaştıracak kaptan ve tekne ekibiyle tanışmanız, keşfedeceğiniz güzellikler hakkında bilgi almanız amacıyla düzenlenen kokteylde yudumlayacağınız tatlar, yaşayacağınız keyfin sadece bir başlangıcı.

Zeytin ağaçlarıyla dolu kıyılar, masmavi bir deniz, içinizi ısıtan bir güneş… Orak Adası’na hoş geldiniz!

Küçük ve sevimli restoranlarıyla mavi tur serüvencilerinin başlıca dinlenme yeri olan Çökertme Koyu’nda önce manzaranın, sonra da lezzetli yiyeceklerin tadına doyacaksınız!

Yeşil ve mavinin buluştuğu turkuaz renkli denizi ve el değmemiş doğal manzarasıyla Sedir Adası’nda plaj keyfinin ayrıcalığını keyifle yaşayabilirsiniz.

Milli Parklar arasında yer alan, altın sarısı kumuyla ünlü,  Kleopatra’nın kıyılarına yaptırdığı hamam kalıntıları arasında bir masal evrenini geziyormuşçasına dolaşabileceğiniz tarihi güzellik de Kleopatra Koyu.

Çam ağaçlarının gölgesinde, II. Dünya Savaşı’nda Almanlardan kaçan İngiliz askerlerinin gizlendiği İngiliz Limanı’nda, siz de günlük hayatın stresinden kaçıp, mavi hayallerinize sığınabilirsiniz.

Mavi tur tekneleri için doğal bir sığınak ve deniz sevdalıları için muhteşem koyların bulunduğu bir liman olan Karacasöğüt, güzelliğin ve huzurun doğada olduğunu kanıtlar nitelikte bir düşler ülkesi.

Dimdik yamaçlarla çevrili, bir yeryüzü mucizesi niteliğindeki deniz, doğa kaşifleri için muhteşem yürüyüş yolları ve rüzgarlara kapalı olması bakımından elverişli bir dinlenme alanı olan Löngöz Koyu ve çevresinde atacağınız adımların, sizi götüreceği doğal güzellikleri hayal edemezsiniz.

Özellikle günün ilk ışıklarıyla birlikte kendinizi bırakacağınız turkuaz renkli sularda yaşayacağınız deniz keyfinin adresi ise Tuzla Koyu.

Halikarnas Balıkçısı’nın, “Adalar burada gökyüzünde asılı gibi durur. Burası Gökova’nın, dünyanın merkezidir” dediği yer olan Yedi Adalar, buhur amberinin kokusuyla dolu irili ufaklı adalardan oluşur. Bir efsaneye göre, buradan Bahamalar’a kadar 3 yıl süren yolculukları sonunda Bahamalar’da yumurtladıktan sonra ölen yılan balıklarının yavruları, hiç bilmedikleri Yedi Adalar’a, doğdukları yerlere dönerler. Siz de buraya bir daha gelmek için can atacağınıza emin olabilirsiniz.

Sadece mavi yolculuk tekneleriyle ulaşabileceğiniz, suyun berraklığı sebebiyle “Akvaryum” da denen Ada Boğazı’nda yüzmenin keyfini doruklarda yaşayacaksınız.

Yüksek ormanlarla çevrili küçük bir koy olan Mersincik Koyu, tertemiz denizi ile gizlenmiş bir doğa harikası adeta.

Şair Can Yücel’in ruhunun dolaştığı, sessiz, sakin, huzurlu bir mavilik olan Palamutbükü’nde rengarenk balıklar eşliğinde yüzmek ister misiniz?

Özgürlük hissini yaşayabileceğiniz, ılık rüzgarın sizi alıp başka diyarlara götürdüğü, tertemiz bir plajı ve denizi olan harika yer ise İnce Burun.

Günlük hayatın stresinden uzaklaşıp rahat bir “nefes” alacağınız oksijen deposuna hoş geldiniz! Burası Aktur Koyu!

Doğal güzellikleri keşfedeceğiniz, daracık bir girişi ile mükemmel bir manzaraya açılan Bencik Koyu’nun size yaşatacağı sürprizleri unutamayacaksınız!

Sesiyle olduğu kadar güzelliği ile de gönlümüze taht kurmuş bir sanatçı Emel Sayın. Sanatçının o masmavi gözlerinin rengindeki sularda süzüleceğiniz  Emel Sayın Koyu’na hoş geldiniz!

Sonsuzluğu iliklerinize kadar hissedebileceğiniz Orhaniye Koyu’nun derin denizi, hiç bitmeyecek bir dalış ve yüzme keyfi arayanlar için birebir!

Güneş her zaman aynı batar ama Selimiye Koyu’nda bambaşka bir manzara sizi bekler. Doğanın tüm güzelliği bu koyda sizinle beraber…

Karadan ulaşımın mümkün olmadığı, sadece teknelerin keşfedebildiği bir güzellik olan Dirsekbükü’nde deniz her zaman çarşaf gibi serilmiş sizi bekliyor.

Mavi yolculuk denildiğinde akla ilk gelen tekne tipi olan guletlerin üretildiği Bozburun’da “usta işi” bir mavi tur gezisine çıkmaya ne dersiniz?

M.Ö. 2000’li yıllara kadar uzanan köklü tarihi, koruma altına alınan bozulmamış doğal güzelliği, birbirinden özel koylarıyla Datça, dünyaya mavi bir ışık saçan küçük bir cennet parçası adeta.

Dorlar ve Romalılar tarafından birçok tapınağın inşa edildiği Knidos Antik Kenti’nde, Afrodit Heykeli’ni, güneş saatini, 8000 kişilik antik tiyatroyu ve daha birçok tarihi kalıntıları görme ayrıcalığını yaşayabilirsiniz.

Tüm dünyadan turistlerin, şifalı kükürtlü sularına ve çamur banyosuna kendilerini keyifle attığı Karaada’ya ziyaretinizden sonra dünya, sizin için çok daha “iyi” bir hale gelecek.

Sevdiklerinizle beraber, güneşi, kumu, denizi tüm eğlencesiyle yaşayabileceğiniz Meteor Koyu’nda tekneden denize atlamak da bir o kadar keyifli!

Dalış sevdalıları için benzersiz deneyimlerin yaşanacağı mavilikler sunan Poyraz Limanı’nda, belgesellerde gördüğünüz gibi muhteşem bir denizaltı dünyası sizi bekliyor!

Mavi yolculuğunuzun başladığı Bodrum’a bambaşka deneyimler yaşayarak döndünüz. Bir başka mavi tur heyecanını yaşayacağınız tekneniz, sizi aynı limanda bekliyor olacak…